Bozok Acik Erisim
http://localhost:80/xmlui
DSpace dijital arşiv sistemi toplar, depolar, dizinler, korur ve dijital araştırma materyallerini dağıtmaya aracılık eder.2024-03-29T01:34:39Zİç anadolu bölgesinde bulunan atıksu arıtma tesislerindeki yapısal hasarların araştırılması
http://dspace.bozok.edu.tr/xmlui/handle/11460/574
İç anadolu bölgesinde bulunan atıksu arıtma tesislerindeki yapısal hasarların araştırılması
Durak Yılmaz, Ayça
Bu tezin amacı Ülkemiz İç Anadolu Bölgesinde faaliyet gösteren bazı atıksu arıtma tesislerinin (Yozgat, Kırşehir, Nevşehir, Çorum) kuruluş aşamasındaki genel bilgileri, çalışma prensipleri, kullanım sırasında atıksu kaynaklı bozulmalar ve çevresel şartlardan dolayı ortaya çıkan yapısal hasarların irdelenmesini kapsamaktadır. Ayrıca, atıksu arıtma tesisleri ünitelerinin yapımında genel olarak tercih edilen betonarme elemanlar üzerinde ortaya çıkan zamana bağlı veya imalat hatasından kaynaklı hasarların tespit edilmesi ve elde edilen sonuçlara bağlı olarak bu tür tesislerden beklenen performansların arttırılması için yapılması gerekenler hedeflenmiştir. Çalışma konusu atık su arıtma tesislerinde yerinde inceleme ve tespitlerde bulunuldu. Atıksu arıtma tesisleri ile ilgili elde edilen bilgilere bu çalışmada yer verildi. Ayrıca, atıksu arıtma tesislerinin sisteminde kullanılan betonarme elemanlar üzerinde yerinde bozulmalar ve hasar tespitleri yapıldı. Her bir hasar ve bozulma detaylı bir şekilde incelendi, bozulma ve hasarların nedenleri ortaya konuldu. Yapılan çalışma sonucunda araştırma konusu tesislerde genel olarak çevresel etkilerden ve yanlış malzeme seçiminden kaynaklı hasar ve bozulmalar tespit edildi. Hasarların genellikle bünyesinde kimyasal maddeler (tuz, sülfat, asit, klor vb.) içeren şehir atıksularının, ünitelerin betonarme elemanlarına teması ve hava şartlarına bağlı (ünitelerin dış ortamda bulunan yapılar olması) ortaya çıktığı tespit edilmiştir.; The purpose of this thesis was to learn the foundation information, working procedures and investigation of structural damages, occurred during usage and environmental effects, in wastewater treatment plants in "Central Anatolia Region" such cities of Yozgat, Kırşehir, Nevşehir, Çorum. It is also aimed to determine the damages in reinforced concrete members, generally preferred in construction of wastewater treatment plants within service life, and to increase the performances of wastewater treatment plants depending on the results obtained from this research. Some investigations were made on wastewater treatment plants which are related to this study. It is also mentioned about some general information of wastewater treatment plants. On the other hand, the damages and deteriorations on reinforced concrete members of wastewater treatment plants were determined onsite. Each damage and deterioration was observed in detail and the reasons of such damages and deteriorations is also stated. Depending on the results obtained by investigations and observations made on wastewater treatment plants for this study, it is concluded that environmental effects and improper materials to be chosen in during building of plants were results of the major damages and deteriorations. It is also determined that damages are generally occurred on the contact points and faces of concrete walls with the wastewater, which concerns some chemical compositions such as salt, chlorine, acid, sulphate, and the weather conditions.
2019-01-01T00:00:00ZKabızlık sorunu yaşayan 6-24 aylık bebeklere annelerin yaptıkları uygulamalar
http://dspace.bozok.edu.tr/xmlui/handle/11460/573
Kabızlık sorunu yaşayan 6-24 aylık bebeklere annelerin yaptıkları uygulamalar
Çevik, Selfinaz
Bu araştırma, kabızlık sorunu yaşayan 6-24 aylık bebeklere annelerin yaptıkları uygulamaları belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapıldı. Araştırma Yozgat Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Merkezi Çocuk Polikliniği'ne Mart 2017- Eylül 2018 tarihleri arasında başvuran, araştırmaya alınma kriterlerini sağlayan, araştırmaya katılmaya kabul eden 376 anne ve bebek ile yürütüldü. Araştırmaya başlamadan önce Yozgat Bozok Üniversitesi İnvaziv (Girişimsel) Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulu'ndan ve araştırmanın yapıldığı kurumdan izin alındı. Veriler, araştırmacı tarafından literatür doğrultusunda hazırlanan bir anket formu ile toplandı. Elde edilen veriler sayı, yüzdelik dağılımlar ve Ki-kare testi ile değerlendirildi. Araştırma kapsamına alınan annelerin %44.1'inin 26-31 yaş grubunda, %31.1'inin lise düzeyinde eğitime sahip, %76.6'sının ev hanımı olduğu, %72.6'sının gelirinin giderine denk olduğu, %75.8'inin çekirdek aileye sahip olduğu ve %41.8'inin bir çocuğu olduğu belirlendi. Babaların %44.4'ünün 26-31 yaş grubunda, %40.2'sinin lise mezunu olduğu ve tamamının çalıştığı saptandı. Bebeklerin %55.3'ünün erkek ve %27.3'ünün yaşının 18 ay ve üzerinde olduğu belirlendi. Annelerin %61.1'inin, babaların %32.4'ünün, diğer kardeşlerin %24.5'inin kabızlık şikayeti olduğu saptandı. Bebeklerin beşte birinin 4 gün ve daha uzun sürede gaita yaptığı, yarıdan fazlasının ağrılı ve zoru gaita yaptığı, gaita yaparken huzursuz olduğu, gaitasının çakıl taşı gibi sert olduğu ve %15.4'ünün gaita yaptıktan sonra kanamasının olduğu belirlendi. Bebeklerin %59.8'inin kabızlık şikayeti ile doktora götürüldüğü ve yarısının tedavi aldığı bulundu. Annelerin tamamının bazı gıdaların bebeklerinde kabızlık yaptığını düşündüğü ancak sadece üçte birinin bu gıdaları bebeğinin diyetinden çıkardığı saptandı. Bebeğinin kabızlık sorununu çözmek için annelerin %3.8'inin sadece geleneksel, %31.0'ının sadece çağdaş ve %65.2'sininde hem geleneksel hemde çağdaş uygulamaları kullandıkları belirlendi. Araştırmada annelerin %64.9'unun geleneksel uygulama olarak kulak çöpü ya da gazete kağıdı ile bebeğin anüsüne zeytinyağı uyguladığı, %8.5'inin anüse sabun koyduğu,%6.3'ününde doktora danışmadan bitkisel çay kullandığı saptandı. Annelerin %45.4'ünün kabızlıkla ilgili olarak doktordan, %1.1'inin ise hemşireden bilgi aldığı belirlendi. Araştırmada annenin doktora başvurma, kabızlık hakkında bilgi alma durumu, bilgi aldığı kaynaklar ve babanın mesleği ile bebeğin kabızlığıyla ilgili kullanılan yöntemler arasında istatsitiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu belirlendi (p<0.05). Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda, hemşirelerin eğitici ve danışmanlık rolleri kapsamında kabızlık başta olmak üzere bebeklik döneminde sık görülen sağlık sorunları ve yapılan geleneksel uygulamaların zararı hakkında anneleri bilgilendirmeleri önerilmektedir.; This study was conducted as a descriptive study in order to determine the mother's practices for 6-24 months babies with constipation problems. This study was conducted with 376 mother and baby who applied to Yozgat Bozok University Research and Application Center Pediatric Outpatient Clinic between March 2017 and September 2018, providing the criteria of research, accept to participate in research. Before starting the study, permission was obtained from Yozgat Bozok University Non-Invasive Clinical Research Ethics Commitee and institution. Data were collected by questionnaire prepared by the researcher according to the literatüre. Collected data were analyzed by using numeric, percentage distribution and Chi Square test. Mothers included in the research, 44.1 % were 26-31 age group, 31.1% had high school education, 76.6% were housewives, 72.6 % were equivalent income to expense, 75.8% had nuclear family and 41.8% had a child was determined. It was determined that 44.4% of the fathers were 26-31 age group, that 40.2% graduated from high school and that all were working. It was found out that 55.3% of the babies were male and 27.3% of the babies were 18 months or older. It was found that 61.1 of mothers, 32.4% of fathers and 24.5% of other siblings had constipation. It was determined that one of fifth of babies made fecal for 4 days and more, more than half of them painful and difficult fecal and was restless, the fecal was as hard as pebble and 15.4 % had bleeding after made fecal. It was found that 59.8% of the babies were taken to the doctor with the complaint of constipation and half of them received treatment. It was determined that all of the mothers thought that some foods made constipation in their babies, but only one third of them removed these foods from their baby's diet. In order to solve the constipation problem of the baby, it was found out that 3.8% of mothers only traditional, 31.0% only contemporary and 65.2% both traditional and contemporary practices used. In the study, it was determined that 64.9% of mothers applied olive oil to the baby's anüs with ear stick or newspaper as traditional practice, that 8.5% put soap in the anüs and 6.3% used herbal tea without consulting the doctor. It was determined that 45.4 % of mother's received information from doctor and %1.1 of them from nurse. It was found that there was a statistically significant relationship between the method used in the study and mother's consultation with doctor and information status about constipation (p<0.05). A statistically significant relationship was found between father's job and methods used by mothers for constipation. In the study, it was determined that there was a statistically significant relationship between mother's consultation with doctor, receiving information about constipation, information sources and father's job and the mothods used for baby constipation (p<0.05). In line with the findings obtained from the search, nurses are advised to inform mothers about common health problems, especially constipation and harmfull of traditional practice in infancy within educational and consultancy roles of nurses
2019-01-01T00:00:00ZFennî divanı şerhi (Gazeller dışındaki şiirler)
http://dspace.bozok.edu.tr/xmlui/handle/11460/572
Fennî divanı şerhi (Gazeller dışındaki şiirler)
Karadeniz, Şaban
Bu çalışmada 19. yüzyılın ikinci yarısında Yozgat'ta yaşayan Yozgatlı Mehmed Said Fennî'nin Divanında bulunan müşterek gazeller, müstezadlar, mersiyeler, tarihler, şarkılar, muammâlar, kıt`alar, beyitler ve hece vezniyle yazılan şiirler şerh edilmiştir. Atasözlerine, deyimlere, ayet ve hadislere işaret edilmiştir. Bu çalışma 2 bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında şâir Fennî'nin hayatı verilmiş ve dönemin edebiyat anlayışı üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde ise Fennî'nin Divanında bulunan müşterek gazeller, müstezadlar, mersiyeler, tarihler, şarkılar muammâlar, kıt'alar, beyitler ve hece vezniyle yazılan şiirlerin şerhi yapılmıştır. Bu çalışmada Dr. Ali Şakir ERGİN'in çevirisi esas alınmıştır.; In this study, the common ghazals, fortresses, mersiyes, dates, songs, enigmas, kıt`s, couplets and poems written in Mehmed Said Fennî 's Divan living in Yozgat in the second half of the 19th century were commented. Proverbs, idioms, verses and hadiths are pointed out. This study consists of two parts. In the introduction part, the life of the poet Fennî is given and the literary understanding of the period is emphasized. In the second part, the poems written in common ghazals, fortresses, mersiyes, dates, songs, enigmas, continents, couplets and syllable meter in the Divan of Fennî were made. In this study Translation of Ali Şakir ERGİN was taken as a basis.
2019-01-01T00:00:00ZSağlık çalışanlarının iletişim becerilerinin ve göçmenlerle yaşadıkları iletişim zorluklarının belirlenmesi
http://dspace.bozok.edu.tr/xmlui/handle/11460/571
Sağlık çalışanlarının iletişim becerilerinin ve göçmenlerle yaşadıkları iletişim zorluklarının belirlenmesi
Duran, Seçil
Bu araştırmada, sağlık çalışanlarının iletişim becerilerinin ve göçmenlerle yaşadıkları iletişim zorluklarının belirlenmesi amaçlandı. Tanımlayıcı tipte yapılan araştırmanın evrenini Yozgat Şehir Hastanesi ve Yozgat ilindeki aile sağlığı merkezlerinde çalışan 450 (evrenin %80,1'i) sağlık çalışanı oluşturdu. Veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu ve İletişim Becerileri Envanteri (İBE) kullanıldı. Gerekli yasal izinler ve etik kurul onayı alındı. Verilerin analizinde sayılar, yüzdelikler, ortalama ve standart sapmaların yanı sıra Kruskall Wallis Analizi, Mann Whitney U testi kullanıldı. Sağlık çalışanlarının %56,4'ü kadın, %43,3'ü 26-33 yaş aralığında, %60,0'ı evli, %60,0'ı lisans düzeyinde eğitime sahiptir ve %73,6'sı 10 yıl ve daha az yıldır çalışmaktadır. Sağlık çalışanları İBE'nin toplamından ortalama 157,02±13,23 puan almışlardır. Sağlık çalışanlarından İBE toplam puan ortalamaları, 26-33 yaş aralığında olanların diğer yaş grubundakilerden ve bekârların evlilerden daha yüksektir (p<0,05). Sağlık çalışanlarından ön lisans mezunu olanların İBE toplam puan ortalamaları diğer eğitim seviyesinde olanlara göre daha düşüktür (p<0,05). Sağlık çalışanlarının %49,6'sı 51 ve üzeri sayıda göçmene baktığını, %94,4'ü göçmenlerin tıbbi geçmişlerini bilmediklerini belirtmiş ve %67,3'ü göçmenlerin tıbbi geçmişlerini bilmemelerini dil engeline bağlamıştır. %68,9'u çevirmen olmadan hizmet verdiğini ve %76,0'sı göçmenlerin iş yükünü artırdığını düşünmektedir. Sağlık çalışanlarının iletişim becerilerinin geliştirilmesi için, hizmet içi eğitimlerin artırılması, iletişim dersinin uygulamalı olarak verilmesi, farklı kültürlere karşı tutum geliştiren derslerin eklenmesi ve göçmenlerle daha rahat iletişim kurabilmek için sağlık çevirmenlerinin sayısının artırılması önerilir.; In this research, it was aimed to determine health worker's communication skills and communication difficulties with immigrants. The population of the descriptive study consisted of 450 health workers working in the family health centers in Yozgat City Hospital and Yozgat Province (80,1% of the universe). Personel information form and communication skills inventory (CSI) was used as a data collection tool. Legal permits and ethics committee approvals were taken for the implementation for this research. In the analysis of the data, numbers, percentages, minimum and maximum values, average and standard deviations, as well as Kruskall Wallis Analysis, Mann Whitney U test wereused. 56,4% of the health workers participated in the study, 43,3% were in the 26-33 age range, 60,0% were married, 60,0% were at the undergraduate level and 73,6% had been working for 10 years or less. Health workers received an average of 157,02 ± 13,23 points from the total of the LMI. The difference between the mean age and marital status of health workers and the mean score of the BMI was significant (p <0,05). The communication skills of the 26-33 age group and singles were found to be high. Communication skills of associate degree graduates were found low. 49.6% of health care workers have served 50 or more migrants, 75,6% of service providers do not know the medical histories of migrants and 67,3% of them do not know the medical history of migrants. 68.9% of the respondents say that they serve without a translator and 76,0% of them believe that migrants increase their workload. There was a statistically significant difference between the mean score of the health care workers' perception of in-service training and the attitude of migrants to the service (P<0,05). In order to improve the communication skills of health professionals, it is recommended to increase the number of interpreters in order to increase in-service training, to offer the communication course practically, to add lessons to develop different cultures and to communicate more easily with immigrants.
2019-01-01T00:00:00Z